Deniz Kahraman: Fed ve Çıkış Stratejisi

18 Şubat 2016 Perşembe

Fed ve Çıkış Stratejisi

Fed para politikası yoluyla istihdam ve fiyat istikrarını hedeflemektedir. 2008 yılında yaşanan Küresel Finans Krizi finansal sistemde derin hasar yarattı. Bu durum karşısında Fed agresif parasal genişleme dönemini başlattı. 3 Ekim 2008 tarihinde başlatılan TARP (Sorunlu Varlıkların Kurtarılması) programı kapsamında 3.7 trilyon dolar büyüklüğünde menkul kıymeti portföyüne ekledi.

Fed’in Varsayımları
1) “Enflasyon riski yaratan bir para politikası deflasyon riskiyle savaşmaktan daha kolay.”
2) “Fed, enflasyon sözü vererek tüketicilerin moral düzeyini yükseltiyor.”
3) “Hanehalkı bilançosu restorasyonu için istihdam piyasasının desteklenmesi gerekli.”

Çıkış Süreci;
Aşama 1: Varlık Alım Programının Hızının Azaltılması
Fed eski Başkanı Ben Bernanke çıkış programının uygulanmaya başlayacağı işaretini 19 Haziran 2013 Fed/FOMC toplantısı sonrasında yaptığı basın toplantısında sundu. Aralık 2013’te 21-22 Haziran 2011 tarihinde yayınlanan “çıkış programı ilkelerini” uygulamaya koydu. Haziran – Aralık 2013 dönemi ise tam anlamıyla “endişe dönemi” oldu.

Aşama 2: Faiz Artırımı
Fed, 16 Aralık 2015 tarihinde, küresel finans krizinden bu yana 0-0,25% aralığında tuttuğu faizleri 0,25-0,50% seviyesine yükseltti. Komite, ekonomik koşulların “sadece kademeli” (only gradual) faiz artışlarını desteklediğine dikkat çekti.

Aşama 3: Bilançonun Küçültülmesi
Fed çıkış programı strateji metni, ilk kez 21-22 Haziran 2011 tarihli Fed/FOMC toplantısına ilişkin tutanaklarda yer aldı. Strateji metninde ilk faiz artışından önce bilançonun küçültülmeyeceği taahhüdünde bulunmuştu. 2015 yılının Ocak ayında Fed’in para operasyonlarını yöneten New York Fed, ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin (mortgage backed securities) bir kısmını test amaçlı olarak satmıştı. İlk faiz artışından sonra hazine ve devlet destekli kuruluşlara ait menkul kıymetlerin ne zaman bilançodan çıkarılacağı konusu oldukça önemli. Likiditenin geri çekilmesi aşamasında New York Fed tarafından Eylül 2013 tarihinden bu yana test edilen ve hali hazırda uygulanan gecelik ters repo operasyonları (ON/RRP) etkin olarak kullanılabilir.



15-16 Aralık FOMC Toplantısından Bir Detay
Fed 16 Aralık 2015 tarihinde faizleri artırdığında gecelik ters repo operasyonunda uygulanan katılımcı bazında günlük 300 milyar dolar tutarındaki limiti kaldırdı. Böylelikle 2 trilyon dolar büyüklüğünde hazine tahvili operasyona dahil olabilecek. Gecelik ters repo operasyonu faiz oranı 20 baz puan artırılarak 0,25% seviyesine artırıldı. Bankaların Fed nezdinde tuttuğu hesaplara ödenen faiz oranı ise 25 baz puan artırılarak 0,50% seviyesine çıktı. Fed sağladığı fonun maliyetini artırırken, finans kesimine ait mevduata uyguladığı faiz oranını ve ters repo faiz oranını da artırdı. Fed böylelikle faiz artırımının finansal kesime negatif etkilerini bir ölçüde karşılamak isteğinde olabilir.

Fed’in para politikası açısından izlediği veriler
1)  Ekonomik aktivite
2) Enflasyon
3) İstihdam

Büyüme
ABD ekonomisi 2016 yılı ilk çeyreğinde Atlanta Fed tarafından yaratılan GDPNow modeline göre %2,60 büyüyebilir. Ancak Çin ekonomisinin öngörülenden daha hızlı yavaşlaması ve yakın dönemde finansal piyasalarda yaşanan oynaklık ekonomik görünüm üzerinde risk yaratıyor.

Enflasyon
Fed faizlerin düşük tutulacağını taahhüt ederek tüketicilerin moral düzeyini yükseltmeyi ve enflasyon yaratmayı amaçlıyor. Fed, küresel finans krizinden bu yana tüketicilere enflasyon sözü vererek harcama yapmalarını arzu ediyor. Ocak 2016 Fed/FOMC toplantı tutanaklarında komite üyeleri harcamalar kanadını “hayal kırıklığı yaratacak düzeyde” değerlendiriyor.

Piyasa katılımcılarının neredeyse tamamı Fed fiyatlama davranışları açısından BEA’nın (Bureu of Economic Analysis) kişisel tüketim harcamaları (PCE) kalemini izliyor. Aralık 2015 PCE fiyat endeksi yıllık bazda 0,60% gelişme gösterdi. Söz konusu rakam Fed hedefi olan 2,00% seviyesinin oldukça uzağında.

Fiyatlar genel düzeyine farklı bir pencereden bakmak üzere enflasyon beklentilerini de izlemek gerekiyor. Fed politika metinlerinde enflasyon beklentileri açısından iki referanstan biri piyasa bazlı enflasyon beklentileridir. Piyasa bazlı enflasyon beklentileri Fed’in çalışma raporlarından geliyor. Model enflasyona endeksli tahvillerden (TIPS) beklenen getirinin, hazine tahvillerinden beklenen getiriye oranına dayanıyor. Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere piyasa bazlı enflasyon beklentileri gerilemeye devam ediyor. Enflasyon beklentilerinin fiyatlar genel düzeyini etkileyeceğini düşünen komite üyeleri durumdan endişe duyuyor.

Grafik; Piyasa Bazlı Enflasyon Beklentileri (5 Yıl)

İstihdam
Fed, istihdam piyasasındaki genel trendi yakından izliyor. Konu aynı zamanda Fed Başkanı Janet Yellen’ın da akademik ilgi alanı. İstihdam piyasasına ilişkin en güncel ve kapsamlı veri seti haftalık işsizlik sigortası başvuruları ve aylık istihdam raporu olarak değerlendirilebilir.

Burada yaygın bilinenin ötesinde komite üyelerinin yakından izlediği bir endekse dikkat çekmekte fayda var. İstihdam Piyasası Koşulları Endeksi, Kansas City Fed tarafından elde edilmektedir. Aktivite endeksi ve momentum endeksi olmak üzere iki alt endeks içermektedir. İstihdam piyasasını yansıtan çok sayıda değişkeni içeren endeks, istihdam piyasasındaki genel trend hakkında fikir vermektedir. Endeksin pozitif değer alması istihdam piyasasının uzun dönemli ortalamaların üstünde olduğunu göstermektedir. Grafikte Ocak ayına ilişkin sonuçlar gösterilmektedir. ABD’de istihdam piyasasının “ilerlemeye devam ettiği” görülmektedir.

Fed üyelerinin yakın dönemde piyasalarda yaşanan oynaklıktan çekince duyduğu açıkça ifade edilebilir. Uluslararası gelişmelerin ABD ekonomisi üzerinde yarattığı aşağı yönlü riskler Fed’in ikinci bir faiz artırımına daha geç başlamasına sebep olabilir. İstihdam piyasası “dikkat çekici ölçüde” gelişme göstermeye devam ederken, enflasyon beklentilerinin gerilemesi ana çekince olarak görülüyor.

Unutulmamalı ki, her ekonomik gelişme para politikasının görünümü açısından değerlendiriliyor. Fed, uğruna 4 trilyon dolar yatırdığı bir programı başarısızlıkla sonuçlandırmak istemiyor. Bu nedenle çıkış programının bir orkestra şefi gibi yönetilmesi oldukça önemli.

Deniz Kahraman

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder