Fed
para politikası yoluyla istihdam ve fiyat istikrarını hedeflemektedir. 2008
yılında yaşanan Küresel Finans Krizi finansal sistemde derin hasar yarattı. Bu
durum karşısında Fed agresif parasal genişleme dönemini başlattı. 3 Ekim 2008
tarihinde başlatılan TARP (Sorunlu Varlıkların Kurtarılması) programı
kapsamında 3.7 trilyon dolar büyüklüğünde menkul kıymeti portföyüne ekledi.
Fed’in Varsayımları
1) “Enflasyon
riski yaratan bir para politikası deflasyon riskiyle savaşmaktan daha kolay.”
2) “Fed,
enflasyon sözü vererek tüketicilerin moral düzeyini yükseltiyor.”
3) “Hanehalkı
bilançosu restorasyonu için istihdam piyasasının desteklenmesi gerekli.”
Çıkış Süreci;
Aşama 1: Varlık Alım Programının
Hızının Azaltılması
Fed
eski Başkanı Ben Bernanke çıkış programının uygulanmaya başlayacağı işaretini
19 Haziran 2013 Fed/FOMC toplantısı sonrasında yaptığı basın toplantısında
sundu. Aralık 2013’te 21-22 Haziran 2011 tarihinde yayınlanan “çıkış programı
ilkelerini” uygulamaya koydu. Haziran – Aralık 2013 dönemi ise tam anlamıyla
“endişe dönemi” oldu.
Aşama 2: Faiz Artırımı
Fed,
16 Aralık 2015 tarihinde, küresel finans krizinden bu yana 0-0,25% aralığında
tuttuğu faizleri 0,25-0,50% seviyesine yükseltti. Komite, ekonomik koşulların
“sadece kademeli” (only gradual) faiz artışlarını desteklediğine dikkat çekti.
Aşama 3: Bilançonun Küçültülmesi
Fed
çıkış programı strateji metni, ilk kez 21-22 Haziran 2011 tarihli Fed/FOMC
toplantısına ilişkin tutanaklarda yer aldı. Strateji metninde ilk faiz
artışından önce bilançonun küçültülmeyeceği taahhüdünde bulunmuştu. 2015
yılının Ocak ayında Fed’in para operasyonlarını yöneten New York Fed, ipoteğe
dayalı menkul kıymetlerin (mortgage backed securities) bir kısmını test amaçlı
olarak satmıştı. İlk faiz artışından sonra hazine ve devlet destekli
kuruluşlara ait menkul kıymetlerin ne zaman bilançodan çıkarılacağı konusu
oldukça önemli. Likiditenin geri çekilmesi aşamasında New York Fed tarafından
Eylül 2013 tarihinden bu yana test edilen ve hali hazırda uygulanan gecelik
ters repo operasyonları (ON/RRP) etkin olarak kullanılabilir.
15-16 Aralık FOMC Toplantısından
Bir Detay
Fed
16 Aralık 2015 tarihinde faizleri artırdığında gecelik ters repo operasyonunda
uygulanan katılımcı bazında günlük 300 milyar dolar tutarındaki limiti
kaldırdı. Böylelikle 2 trilyon dolar büyüklüğünde hazine tahvili operasyona
dahil olabilecek. Gecelik ters repo operasyonu faiz oranı 20 baz puan
artırılarak 0,25% seviyesine artırıldı. Bankaların Fed nezdinde tuttuğu
hesaplara ödenen faiz oranı ise 25 baz puan artırılarak 0,50% seviyesine çıktı.
Fed sağladığı fonun maliyetini artırırken, finans kesimine ait mevduata
uyguladığı faiz oranını ve ters repo faiz oranını da artırdı. Fed böylelikle
faiz artırımının finansal kesime negatif etkilerini bir ölçüde karşılamak
isteğinde olabilir.
Fed’in para politikası açısından
izlediği veriler
1) Ekonomik
aktivite
2) Enflasyon
3) İstihdam
Büyüme
ABD
ekonomisi 2016 yılı ilk çeyreğinde Atlanta Fed tarafından yaratılan GDPNow
modeline göre %2,60 büyüyebilir. Ancak Çin ekonomisinin öngörülenden daha hızlı
yavaşlaması ve yakın dönemde finansal piyasalarda yaşanan oynaklık ekonomik
görünüm üzerinde risk yaratıyor.
Enflasyon
Fed
faizlerin düşük tutulacağını taahhüt ederek tüketicilerin moral düzeyini
yükseltmeyi ve enflasyon yaratmayı amaçlıyor. Fed, küresel finans krizinden bu
yana tüketicilere enflasyon sözü vererek harcama yapmalarını arzu ediyor. Ocak
2016 Fed/FOMC toplantı tutanaklarında komite üyeleri harcamalar kanadını “hayal
kırıklığı yaratacak düzeyde” değerlendiriyor.
Piyasa
katılımcılarının neredeyse tamamı Fed fiyatlama davranışları açısından BEA’nın
(Bureu of Economic Analysis) kişisel tüketim harcamaları (PCE) kalemini
izliyor. Aralık 2015 PCE fiyat endeksi yıllık bazda 0,60% gelişme gösterdi. Söz
konusu rakam Fed hedefi olan 2,00% seviyesinin oldukça uzağında.
Fiyatlar
genel düzeyine farklı bir pencereden bakmak üzere enflasyon beklentilerini de
izlemek gerekiyor. Fed politika metinlerinde enflasyon beklentileri açısından
iki referanstan biri piyasa bazlı enflasyon beklentileridir. Piyasa bazlı
enflasyon beklentileri Fed’in çalışma raporlarından geliyor. Model enflasyona endeksli tahvillerden
(TIPS) beklenen getirinin, hazine tahvillerinden beklenen getiriye oranına
dayanıyor. Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere piyasa bazlı enflasyon
beklentileri gerilemeye devam ediyor. Enflasyon beklentilerinin fiyatlar genel
düzeyini etkileyeceğini düşünen komite üyeleri durumdan endişe duyuyor.
Grafik; Piyasa Bazlı Enflasyon Beklentileri (5 Yıl)
İstihdam
Fed,
istihdam piyasasındaki genel trendi yakından izliyor. Konu aynı zamanda Fed
Başkanı Janet Yellen’ın da akademik ilgi alanı. İstihdam piyasasına ilişkin en
güncel ve kapsamlı veri seti haftalık işsizlik sigortası başvuruları ve aylık
istihdam raporu olarak değerlendirilebilir.
Burada
yaygın bilinenin ötesinde komite üyelerinin yakından izlediği bir endekse
dikkat çekmekte fayda var. İstihdam Piyasası Koşulları Endeksi, Kansas City Fed
tarafından elde edilmektedir. Aktivite endeksi ve momentum endeksi olmak üzere
iki alt endeks içermektedir. İstihdam piyasasını yansıtan çok sayıda değişkeni
içeren endeks, istihdam piyasasındaki genel trend hakkında fikir vermektedir. Endeksin
pozitif değer alması istihdam piyasasının uzun dönemli ortalamaların üstünde
olduğunu göstermektedir. Grafikte Ocak ayına ilişkin sonuçlar gösterilmektedir.
ABD’de istihdam piyasasının “ilerlemeye devam ettiği” görülmektedir.
Fed
üyelerinin yakın dönemde piyasalarda yaşanan oynaklıktan çekince duyduğu açıkça
ifade edilebilir. Uluslararası gelişmelerin ABD ekonomisi üzerinde yarattığı
aşağı yönlü riskler Fed’in ikinci bir faiz artırımına daha geç başlamasına
sebep olabilir. İstihdam piyasası “dikkat çekici ölçüde” gelişme göstermeye
devam ederken, enflasyon beklentilerinin gerilemesi ana çekince olarak
görülüyor.
Unutulmamalı
ki, her ekonomik gelişme para politikasının görünümü açısından
değerlendiriliyor. Fed, uğruna 4 trilyon dolar yatırdığı bir programı
başarısızlıkla sonuçlandırmak istemiyor. Bu nedenle çıkış programının bir
orkestra şefi gibi yönetilmesi oldukça önemli.
Deniz
Kahraman
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder