Deniz Kahraman
İnternet Adresi: http://www.sankoanaliz.com/tr-TR/makale/euro-bolgesinde-son-gelismeler-ve-deneysel-calismalar-11-04-2014.snk
ABD, Japonya,
İngiltere ve Euro Bölgesi ülkelerini de kapsayan gelişmiş ülke ekonomileri 2008
küresel finans krizinden bu yana ekonomiye politika yapıcıları eliyle destek
olmaktadır. Japonya ve İngiltere varlık alımlarıyla ekonomilerini desteklemeye
devam etmektedir. ABD Mayıs 2013'ten bu yana ekonomide likidite koşullarının
sıkılaşacağı mesajlarını vermeye devam etmekte, Aralık 2013'ten bu yana da
varlık alımlarının artış hızının azaltılması aksiyonuyla ekonomiye desteğini
ölçülü adımlarla çekmeye başlamıştır. Faizlerin ne zaman artırılacağı yönünde
ağırlıklı görüşün 2015'in ortalarına doğru şekillenmeye başladığı ifade edilse
de, enflasyon tarafındaki zayıf seyir bu aksiyonu uzunca bir süre öteleyecek
gibi gözüküyor.
Euro Bölgesi
tarafında ise, enflasyon yaratamama sorunsalıyla birlikte, "ne gerekirse
yapacağız" sözlü yönlendirmesinin ötesine gitmek gerektiği yavaş yavaş
dillendirilmeye başlanıyor. Negatif faiz sinyali ise, defalarca yinelenmesiyle
tüketilmiş, piyasa etkisini yitirmiş gözüküyor. Hali hazırda negatif faiz
uygulamasını yürüten sadece Danimarka (-0,10%) bulunuyor. Daha öncelerde İsveç
ve İsviçre Merkez Bankaları tarafından da uygulamaya konulmuş, fakat beklenen
faydayı sağlamaması dolayısıyla terk edilmiştir. Nitekim Euro Bölgesi çok yakın
geçmişte, sorunlu ve sorunlu olmayan ekonomiler arasında ikiye ayrılmış,
sorunlu ülke bankaları yüzdürülmek durumunda kalınmıştır. İspanya İtalya gibi
sorunlu ülke tahvillerini elinde tutan bankalar, faizlerin yükselişiyle
ellerinde tuttukları tahvillerin erimesiyle birlikte sermaye ihtiyacı
duymuşlardır. Bankaların ECB nezdinde tuttukları mevduata negatif faiz
uygulanması, bu yönüyle yeni toparlanan Avrupa Bankacılık sistemi üzerinde yeniden
baskı oluşturabilir.
Negatif faiz
uygulamasının geçmişte uygulandığı ülkelerde temel dayanağı, sermaye
akımlarının hızını kesmek olmuştur. Deflasyonla mücadele tarafında ne gibi bir
etki yaratılmak istendiği ise soru işaretleri taşımaktadır.
Gelelim, geçtiğimiz
Cuma günü Faz tarafından servis edilen habere.
ECB'nin 1 trilyon euro büyüklüğünde bir varlık alım programı hazırlığında
olduğu sunulmuştu. ECB'nin tasarladığı iddia edilen modele göre 1 trilyon
euroluk tahvil alım programının enflasyonu 0,20-0,80% puan arasında
desteklemesi bekleniyor. Haber ECB yetkilisi Constâncio'nun konuya ilişkin
açıklamasında ne yalanlanmış, ne doğrulanmıştır. ECB varlık alım programında
somut adım atmadan önce, iletişim yoluyla olası etkiyi ölçmek üzere piyasalara
bir fragman sunmuş olabilir.
Tasarlandığı
iddia edilen aksiyon, bankaların sermaye yapılarını desteklemek amacıyla
ECB'nin daha önce kullandığı LTRO'dan farklı olarak, doğrudan varlık alımını
içeriyor olabilir. ABD ve benzer ülkelerden farklı olarak ECB'nin üzerinde
düşünmesi gereken bir diğer konu da hangi ülke tahvilinden ne zaman alınacağı
sorunsalı.
ECB'den
beklentiler arasında SMP programının kaldırılması da son günlerde yer alıyor.
Mayıs 2010'dan bu yana yürütülen Security Market Program (SMP) alınan hükümet
tahvillerinin sterilizasyonu için uygulanıyor. ECB içinde bulunduğumuz döneme
kadar oldukça yüksek tutarı sterilizasyon programıyla bankacılık sisteminden
geri çekti. Bankalar arası para piyasası faizi olarak kullanılan EONIA faiz
oranının da yükselmesine sebepler arasında, bankalar arası para alışverişinin
yüksek olduğu yorumunun yanı sıra sterilizasyon programı da gösterilebilir. ECB
açısından sterilizasyon programının durdurulması bankalar tarafını daha fazla
rahatlatarak kredi büyümesini destekleyebilir. Dolaylı yoldan da iç talebi
artırarak enflasyon görünümünü yukarı yönde destekleyebilir.
Anket soruları arasında yer alan, Euro kurunun seviyesi tahminlerinin orta noktası 1.40 seviyesini gösteriyor. ECB'nin sözlü yönlendirmesini başarılı bulan katılımcı sayısı ise %84,4 ile dikkat çekiyor.
ECB'den Beklentiler
Bloomberg anketine katılan 45 katılımcının %50'sı
Avrupa Merkez Bankası'nın Haziran'da aksiyona geçeceğini düşünüyor
Grafik, ECB'nin Ne Yapmasını Bekliyorsunuz?
Katılımcıların
Avrupa Merkez Bankası'nın almasını beklediği aksiyon ise,
1) %22,4 oranla
uzun dönemli repo operasyonuyla bankaların fonlanması
2) %20,7 oranla
SMP sterilizasyon programının durdurularak bankalarda daha fazla likidite
bırakılması.
3) %15,5 oranla %0,25 olan 1 hafta vadeli repo
ihale faizinin (politika faizi) indirilmesi.
4) %15,5 oranla
Fed, BOJ ve BOE tarzı doğrudan varlık alımı olarak ifade ediliyor.
Anket soruları arasında yer alan, Euro kurunun seviyesi tahminlerinin orta noktası 1.40 seviyesini gösteriyor. ECB'nin sözlü yönlendirmesini başarılı bulan katılımcı sayısı ise %84,4 ile dikkat çekiyor.
Özetle, Euro
Bölgesi'nde deflasyonla savaş açısından pek çok deneysel programın gündemde
olduğunu görmemiz olası, bilinmeyenin etkisi ise, doğal olarak ülke para birimi
üzerinde farklı fiyatlamalara neden olmaya devam edebilir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder