Deniz Kahraman: Nisan 2015

21 Nisan 2015 Salı

ABD Petrol İhracat Yasağı Kaldırılırsa?


OPEC üyeleri 1973 yılında ABD'ye petrol ambargosu uygulamış ABD'de ciddi şekilde petrol sıkıntısı gözlenmişti. ABD yaşanan şok karşısında 1975 yılında petrol ihracatının yasaklanmasına EPCA anlaşmasıyla karar vermiştir. ABD böylelikle arz şokuna karşı milli üretimle kendini korumayı amaçlamıştır. Kaya gazı girişimiyle birlikte son dönemde hızla yükselen arz, ABD petrol üreticilerinin ihracat yasağının kaldırılmasını talep etmesine neden oluyor. Petrol konusunda uzman isimlerden Daniel Yergin, petrol fiyatlarının mevcut seviyesi itibariyle ihracat yasağının "daha acil" çözülmesi gerektiğini ifade ediyor.  Mevcut durum itibariyle petrol ihracatı ancak "oldukça sınırlı" ölçüde yapılabiliyor.

ABD merkezli Brookings Institute tarafından yayınlanan akademik çalışma petrol ihracat yasağının kaldırılması gerektiğine işaret ediyor. ABD'de ham petrol fiyatının düşmesiyle birlikte rafinerilerin kar marjı yükseliyor. Şöyle ki, hammadde tedariği konusunda sıkıntı yaşamayan rafineriler daha yüksek kar marjına ulaşabiliyor. Durum rafineriler açısından "avantajlı durum" olarak değerlendirilebilir. Böylelikle işlenmiş petrol ürünleri fiyatı güçlü kalabiliyor. Amerikalı tüketici geçen yıla göre her galon benzine 1 dolar daha az ödeme imkanına sahip, bu nedenle daha fazla benzin tüketimi söz konusu olabilir.

Bir diğer düşünce ise, petrol ihracat yasağının kaldırılmasıyla birlikte ABD'de petrol üretimi daha yüksek hızda artabilir. Böylelikle rafineriler ham petrole daha da kolay ulaşabilir. NERA tarafından yayınlanan çalışmaya göre, ABD'de petrol ihracat yasağının kaldırılması durumunda 2015'te benzin fiyatları -$0,09 galon düşebilir. 

Diğer yandan, ABD'de petrol ihracat yasağının kalkmasıyla birlikte uluslararası petrol fiyatları "daha fazla" düşebilir. Amerikalı petrol üreticisi tüm pazarlara erişebileceği için daha avantajı konuma gelebilir. Söz konusu yeni denklemin kaybedeni petrol üretimine bağımlılığı yüksek olan ekonomiler olabilir. Petrol fiyatlarının düşüşüyle sarsılan ekonomiler ABD'nin aktif olarak pazara girmesiyle "daha şiddetli" bir depremle karşı karşıya kalabilir.

Deniz KAHRAMAN

Yararlanılan Kaynak:
Changing Markets: Economic Opportunities from Lifting the U.S. Ban on Crude Oil Exports, Brookings Institute
http://www.brookings.edu/~/media/research/files/reports/2014/09/09-8-facts-about-crude-oil-production/crude-oil-exports-web.pd

16 Nisan 2015 Perşembe

ECB ve Enflasyon Misyonu

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi 15 Nisan Çarşamba günü sonuçlanan ECB faiz kararı sonrasında TSİ 15:30 itibariyle basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısı düzenlenen protesto gösterisiyle birlikte unutulmazlar arasında yerini aldı. Toplantıda gerekmesi durumunda aylık 60 milyar euro olarak sürdürülen varlık alım programının gerekmesi durumunda yeniden düzenlenebileceği ifade edildi. Komitenin parasal genişleme stratejisi teknik düzenlemelere açık olarak ifade edildi.

ECB Başkanı Mario Draghi çekirdek enflasyonun seyrinin varlık alım programı açısından kritik olduğunu ifade etti. Grafikte kırmızı renkle çekirdek enflasyon, siyah renkle hizmet sektörü enflasyonu gösteriliyor. Her iki enflasyon göstergesi de son aylarda zayıf kalmaya devam ediyor. Komite üyeleri enflasyonun ilerleyen aylarda zayıf kalmaya devam edebileceğinin altını çiziyor. Yıl sonuna doğru ise toparlanma görülmesi bekleniyor. Hizmet sektörü enflasyonu iç talepten kaynaklanan bir enflasyon göstergesi olarak görülüyor. Mart itibariyle %1,0 ile rekor düşük seviyeye gerilemiş durumda. Mart ayında çekirdek enflasyon ise %0,60 seviyeyle aynı şekilde rekor düşük seviyede.
Toplantı metnine ilk defa giren ifadelerden biri, "enflasyon görünümünde orta vadeli görünüme bakıldığı" oldu. Yakın dönemde yaşanan "geçici" etkiler komite üyeleri tarafından ikinci planda görülüyor.

ECB mevcut sözlü yönlendirme itibariyle -0,20% seviyesinden daha yüksek faize sahip olan tahvilleri alabiliyor. Bu nedenle ECB'nin -0,20% seviyesine mesnet teşkil eden mevduat faizini daha da indirerek, daha fazla tahvil alabilmesine olanak sağlamak ilerleyen dönemde gerekebilir. ECB Başkanı Mario Draghi dün gerçekleştirdiği basın toplantısında mevduat faizinde yeni bir indirimin olası olmadığını ifade etmişti.

ECB parasal genişleme programı 9 Mart 2015 tarihinde başlamıştı. Eylül 2016'ya kadar hali hazırda devam edecek. Ancak gerekmesi durumunda "daha uzun" süre boyunca devam edebilir. Ancak ECB alacak tahvil bulamazsa (-0,20% kısıtından dolayı) hükümetlere doğrudan finansman sağlanması gündeme gelebilir.

Deniz KAHRAMAN

8 Nisan 2015 Çarşamba

İngiltere Seçimleri Dünyayı Neden İlgilendiriyor?

İngiltere seçimleri 7 Mayıs tarihinde düzenlenecek. Seçim yarışı Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi arasında kıyasıya bir rekabet halinde geçecek gibi gözüküyor. Muhafazakar Parti ve Euro karşıtı bloğun güçlenmesi durumunda İngiltere'nin AB üyeliğinden çıkışı "Brexit" referanduma götürülebilir.

İngiltere seçimleri hakkında 3 Aralık 2014 tarihli notumuz.
5 Neden?
1) Büyük Britanya IMF satınalma gücü paritesine göre en büyük 10. ekonomi konumunda. Aynı zamanda New York'un ardından dünyanın en büyük finans merkezi konumunda. Dünyanın en büyük ikinci bankası HSBC'ye ev sahipliği yapıyor.

2) Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nin en büyük üçüncü ekonomisi konumunda. 7 Mayıs seçimleri sonrasında AB'den çıkış tartışılabilir. Ekonomik büyüklük dolayısıyla Avrupa ticareti açısından önemli sonuçlara neden olabilir. Londra'nın rolü AB açısından oldukça önemli.

3) İngiltere'de siyasi partiler maliye politikası konusunda çok fazla farklı duruşa sahip değildir. Bu nedenle gelecek 5 yıllık dönemde para politikası etkili bir araç olmaya devam edecektir.

4) Siyasi partiler ekonomiye ilişkin görüşlerinde çok farklı duruşa sahip değil. Liberal Demokratlar ve İskoç Ulusal Partisi gelecek yönetimde büyük rol olması durumunda nükleerden uzaklaşma konusu geri plana alınabilir.

5) 7 Mayıs sonrasında hemen rahata ermek mümkün olmayabilir. Yeni koalisyon şekillenene kadar belirsizlik sürebilir.
Deniz KAHRAMAN